Alphabet’e ait Waymo, beklenen altıncı nesil Otonom Sürüş sistemi ile karşımıza çıktı. Yeni sistemin tanıtımı, gelişmiş sensör yapısı sayesinde öncekilere kıyasla daha verimli bir performans sunmayı vaat ediyor. Önemli bir değişiklik olarak, mevcut platformdan daha az kamera ve LiDAR sensörü kullanılmasına rağmen güvenlik seviyelerinin korunduğu iddia ediliyor. Yeni otonom araçlar, Geely Zeekr elektrikli araçları üzerine inşa edildi ve mevcut Jaguar I PACE SUV'lar ile birlikte hizmet verecek.
Geely ile 2021 yılının sonlarında iş birliği yapılacağı duyurulan bu yeni platform, halihazırdaki araçlara göre daha geniş iç hacim sunarken, daha düşük bir basamak, daha yüksek tavan ve daha fazla diz mesafesi sunuyor. Zeekr tabanlı altıncı nesil araçlar, Jaguar tabanlı araçların genel boyutları ile hemen hemen aynı ölçülerde tasarlandı.
Yeni sistemde dikkat çeken unsurlardan biri ise, kamera sayısının 29'dan 13'e, LiDAR sensör sayısının ise 5'ten 4'e düşürülmesi. Waymo, bu unsurların bir arada çalışarak örtüşen alanlar ve güvenlik odaklı yedeklemeler sunarak çeşitli hava koşullarında daha iyi performans gösterdiğini belirtiyor. Bu sistemin görüş alanının gündüz ve gece 500 metreye kadar uzandığı ve farklı hava koşullarında etkili olabileceği aktarılıyor.
Waymo’nun yeni sistemi, modüler bir yapıya sahip bu da çeşitli işletim ortamlarının koşullarına uyacak sensör bileşenlerinin değiştirilmesini sağlıyor. Örneğin, soğuk şehirlerde daha fazla sensör temizliği gerektiren durumlarda değişiklik yapabilme olanağı sunuyor. Temizlik sisteminin, çoğu kir ve nemi temizleyebilen silecekler içerdiği bildiriliyor.
Şirket, altıncı nesil Otonom Sürüş sisteminin aşırı sıcaklık, sis, yağmur ve dolu gibi zorlu hava koşullarında güvenilir bir şekilde çalıştığını vurguluyor. Bu durum, sistemin şu anki onaylı şehirlerinin genellikle daha az yağışlı ve temiz iklimler olması bağlamında oldukça mantıklı duruyor. Waymo, Detroit, Buffalo ve New York City'de test gerçekleştirdi. Şu an için Waymo’nun hizmet verdiği şehirler ise San Francisco, Los Angeles, Phoenix ve Austin ile sınırlı kalıyor. 2018 yılında faaliyete geçen bu filosu, haftada yaklaşık 50,000 ödenmiş otonom yolculuğa hizmet veriyor.
Waymo, altıncı nesil sistemin binlerce mil gerçek dünya sürüş deneyimine ve “milyonlarca" simülasyona sahip olduğunu belirtiyor. Şirket, bu yeni neslin önceki modellerden yaklaşık yarı zamanında tüketicilere hazır olmasını bekliyor bu durum, önceki nesillerden elde edilen “paylaşılan bilgi" ile öğrenme sürecinin hızlanmasında önemli bir etken.
Waymo’nun bu yeni geliştirmeleri, otonom araç teknolojilerinde bir adım daha atıldığını gösteriyor. Hem kullanıcı deneyimini geliştirmek hem de güvenliği artırmak amacıyla yapılan bu yenilikler, gelecekteki ulaşım çözümlerinin temellerini oluşturuyor.