47 Ronin filminin yönetmeni Carl Erik Rinsch, Netflix’e ait bir akış servisine yönelik dolandırıcılık iddialarıyla gündeme oturdu. Güney New York Bölge Adliyesi ABD Savcılığı’nın sunduğu dava dosyalarına göre, 11 milyon dolar tutarındaki fonun zimmete vurulmasıyla ilgili suçlamalar yöneltilirken, Rinsch telgraf dolandırıcılığı ve kara para aklama suçlamalarıyla karşı karşıya.
2018 Yılında Fırlayan Bir Bilim Kurgu Serüveni
Rinsch, 2018 yılında “White Horse" adıyla bilim kurgu türünde bir dizi projesini, Amazon, Apple, HBO, Hulu, Netflix ve YouTube gibi önde gelen dijital platformlara sundu. O dönem The New York Times tarafından yayınlanan bir raporda, Amazon’un teklif rekabetini kazandığı belirtilse de, Netflix’in eski Orijinal İçerik Başkan Yardımcısı Cindy Holland’ın hafta sonu yaptığı aramayla Rinsch’a yüz milyonlarca dolar ek teklif ve yönetmenin kendi versiyonunu oluşturma ayrıcalığı tanıdığı ifade edildi.
Netflix ile Kurulan Finansal İlişkiler
Netflix, 2018 2019 döneminde White Horse’un geliştirilmesi amacıyla toplam 44 milyon dolar yatırım yaparken, projenin adı “Conquest" olarak değiştirilmişti. Bu yatırımın bir kısmı, projenin ilk aşamasındaki yatırımcılara ödeme olarak aktarıldı. Rinsch’ın 30West ile yaşadığı anlaşmazlık sonucunda, projenin yıldızı Keanu Reeves’in de kendi cebinden destek sağladığı öğrenildi. Ancak olaylar, 2019 sonu ile 2020 başı arasında Rinsch’ın Netflix’ten ek 11 milyon dolar talep etmesi ve bu fonları projeyi tamamlamak için kullanmasıyla karmaşık bir hal aldı. Netflix, Rinsch’ı bu ek yatırımı kişisel ve spekülatif menkul kıymet alımları için kullanmakla suçlarken, dizi projesi tamamlanmadan havaya uçtu.
Kişisel Harcamalar ve Şaşırtıcı Finansal Hareketler
İddialara göre, Rinsch öncelikle portföyündeki zararları telafi edebilmek amacıyla bu 11 milyon doları ticarete yönlendirmiş ancak kayıpların ardından kar elde ettiği durumlarda, paranı lüks harcamalara akıtmış. Rinsch’ın kişisel harcamaları arasında neredeyse 4 milyon dolar tutarında mobilya ve antika alımları 2.4 milyon dolar değerinde beş adet Rolls Royce ve bir Ferrari ayrıca 652,000 dolar tutarında lüks saat ve giyim harcamaları bulunuyor. Bunların dışında, Netflix hesabından ek ödeme talep etmek için açtığı dava masraflarına da 1 milyon dolar harcadığı bildiriliyor.
Projede Yaşanan İdari ve İletişim Problemleri
Dava dosyalarında, Rinsch’ın sadece finansal konularda değil aynı zamanda yönetimsel konularda da tartışmalı davranışlar sergilediğine dair bilgiler yer alıyor. İddialara göre, Rinsch Covid 19’un gizli bulaşma mekanizmasını keşfettiğini iddia etmiş, dizi ekibiyle kötü ilişkiler yaşamış ve hatta karısının kendisine suikast düzenlediğini öne sürmüştü.
Suçlamalar ve Olası Cezai Yaptırımlar
Rinsch, iddialara göre bir adet telgraf dolandırıcılığı ve bir adet kara para aklama suçlamasıyla karşı karşıya bulunuyor. Bu suçlamaların her birinde, Rinsch için maksimum ceza 20 yıl hapis öngörülürken, ayrıca suçla bağlantılı mal varlığı üzerinde yapılan beş ayrı işlem için de her biri 10 yıl hapis cezası uygulanabilir.
Carl Erik Rinsch’ın Netflix ile yaşadığı finansal anlaşmazlıklar, lüks harcamalar ve iddia edilen spekülatif menkul kıymet alımları, Hollywood’daki büyük projelerde yatırımcı güveninin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu gelişmeler, dijital platformların projelere yaptığı yatırımların arkasındaki karmaşık finansal ve idari dinamiklerin dikkatle izlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Hukuki süreç ilerledikçe, Rinsch ve Netflix arasındaki bu çekişmenin daha detaylı bir şekilde ortaya çıkması beklenirken, sektör ve yatırımcılar için önemli bir örnek teşkil ediyor.