Göz alıcı kırmızı rengiyle dikkat çeken Lincoln Nautilus, büyük ekranı ve hibrit özelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Birçok ön yargıyı bir kenara bırakarak Nautilus'u test etmeye karar verdim ve hızla etkisine kapıldım.
Hybrid Nautilus'un testini gerçekleştirdik fiyatı $50,415'den başlıyor ve ekstra $1,500 ödeyerek hibrit sistemle donatılabiliyor. 2.0 litrelik turboşarjlı motoru, elektrik motoru ve sürekli değişken şanzımanıyla toplamda 310 beygir gücü üretebiliyor ve dört tekerleğe tork gönderebiliyor. Bu kombinasyonla şehir içi ortalama 30 mpg (7.84 L/100 km) gibi oldukça verimli bir performans elde ediliyor.
Nautilus'un dış tasarımını tam anlamıyla beğenmesem de, iç mekandaki düzen ve ferahlık beni etkiledi. Arka koltuklarda bolca yer olması ve kapı kollarının dışarı doğru uzanan tasarımı dikkat çekici detaylar arasında.
Sürüş konforu oldukça tatmin edici ve lüks bir otomobilin sunduğu pamuk gibi yol tutuşu ve masaj fonksiyonlarıyla keyifli bir deneyim sunuyor. Ayrıca opsiyonel dijital koku dağıtıcı gibi detaylar da Nautilus'un lüks kimliğini destekliyor.
Ancak her güzel şey gibi Nautilus'un da eksikleri var. Özellikle devasa ekranı, sürücüyü dikkat dağıtabilecek kadar büyük ve yerleşimi konusunda bazı zorluklar yaşatabiliyor. Aracın dış tasarımı ve iç mekan düzenlemesi gibi konularda eleştiriler olsa da, genel olarak test sürüşünden memnun kaldım ve aracın konforu ve teknolojisi beni etkiledi.
Lincoln Nautilus, göz alıcı özellikleri ve güçlü performansıyla dikkat çekiyor. Ancak göze çarpan ekranı ve bazı iç mekan tasarım detaylarına rağmen, lüks bir SUV arayanlar için göz ardı edilmemesi gereken bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor.
