Geçtiğimiz günlerde, Tesla ve SpaceX CEO'su Elon Musk’ın sosyal medya platformu X üzerindeki bir paylaşımı, Google’ın Donald Trump’a yönelik arama sonuçlarını “sansürlediği" iddialarını gündeme getirdi. Musk’ın yaptığı bu açıklamalar, Google’ın hemen yanıt vermesine neden oldu. Şirket, iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve sorunların yalnızca teknik hatalardan kaynaklandığını belirtti.
Musk, “Google, Başkan Donald Trump’a yönelik bir arama yasağı uyguluyor" ifadesiyle geniş bir tartışma başlattı. Bu yorum, arama motorunun otomatik tamamlama (autocomplete) özelliğindeki tesadüfi önerilerin bir ekran görüntüsüne dayanıyordu. Kullanıcının “başkan donald" yazdığında Google’ın önerdiği terimler arasında “başkan donald duck" ve “başkan donald regan" gibi sonuçların çıkması dikkat çekti.
Aynı gün, Donald Trump Jr. da benzer bir ekran görüntüsü paylaşarak “suikast girişimi" aramasında Donald Trump’a dair hiçbir otomatik tamamlama önerisi çıkmadığını gösterdi. Hem Trump Jr. hem de Musk, bu durumu “seçim müdahalesi" olarak nitelendirdi.
Google, X üzerinde yaptığı açıklamada, “Son günlerde bazı kişiler arama motorunun belirli terimleri sansürlediği veya yasakladığı iddialarını öne sürdü. Bunu kesin bir dille söylüyoruz Böyle bir durum söz konusu değil." dedi. Şirket açıklamalarında, insanların aramak istedikleri her şeyi özgürce arayabileceklerini ve otomatik tamamlama önerilerinin sadece zaman tasarrufu sağlamak amacıyla yapıldığını vurguladı.
Otomatik Tamamlama ve Politika İlişkisi
Google, kullanıcı yeteneklerini artırmak için tasarlanmış olan otomatik tamamlama özelliğinin, siyasi şiddetle ilgili bazı koruma sistemlerinden etkilendiğini ve bu sistemlerin güncellenmenin gerekliliğini belirtti. Özellikle Trump ile ilişkili aramaların önerilmediği durumların, yalnızca bu sistemlerin güncelliğinden kaynaklandığını ifade etti. Google, bu olumsuz sonuçların yalnızca Trump’ı değil, eski Başkan Barack Obama gibi diğer siyasi figürleri de etkileyen >açık bir hatadan kaynaklandığına dikkat çekti.
Şirket ayrıca, Kamala Harris ile Donald Trump’ın arama sonuçlarındaki ilişkisinin, her iki siyasi figürün de aktif olarak başkanlık yarışında yer almasından ve sıklıkla aynı haberlerde anılmasından kaynaklandığını açıkladı. Bu açıklama, herhangi bir “gizli komplo" ile ilişkilendirilmeden, basit bir mantık yürütme örneği olarak değerlendirildi.
Over the past few days, some people on X have posted claims that Search is “censoring” or “banning” particular terms. That’s not happening, and we want to set the record straight.
— Google Communications (@Google_Comms) July 30, 2024
The posts relate to our Autocomplete feature, which predicts queries to save you time. Autocomplete…
Musk'ın İronisi
Musk’ın, Google’ın seçim sürecine müdahale edip etmediğine dair yaptığı yorumlar, son derece ironik bir kontekstte belirdi. Zira aynı hafta, kendisinin Kamala Harris’in manipüle edilmiş bir videosunu etiket olmadan paylaşarak kendi platformunun politikalarını ihlal ettiği iddiaları gündeme geldi.
Google, açıklamalarında yalnızca siyasi arama motoru değil, X ve diğer platformların da zaman zaman kullanıcıları yanıltıcı veya eksik öneriler sunabileceğini kabul etti. Bu durum, sosyal medya ve teknoloji platformlarındaki arama algoritmalarının karmaşıklığını ve her birinin zaman zaman karşılaşabileceği sorunları gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, Google’ın açıklamaları, elektronik iletişim çağında bilgi akışının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha vurguladı. Özellikle seçim dönemlerinde histerinin neden olduğu temel yanlış anlaşılmaların, kullanıcılar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler göz önünde bulundurulmalıdır. Arama motorları ve sosyal medya platformlarının nasıl işlediğine dair bir anlayış geliştirmek, bu gibi manipülasyonlara karşı daha sağlam bir zemin sunacaktır.