Bugatti Veyron'un 2005 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana, modern Bugatti modelleri düz çizgi performansı ve masraftan kaçınılmayan otomotiv mühendisliği için bir ölçü olarak hizmet veriyor. 300 beygir gücüne sahip bir Mustang GT o dönemde oldukça dikkat çekiciyken, dört turbolu, W16 motorlu Veyron bin beygirden (987 bg/736 kW) fazlasını sunuyordu. Bu rakamlar, özellikle diğer dünya standartlarındaki performans araçlarına karşı dikkat çekiciydi ve Bugatti, 2016'da 1.479 beygir gücü (1.102 kW) ile Chiron'un tanıtımı ile bu rekoru yeniden belirleyecekti.
Bugatti'nin ultra lüks ve performans odaklı makineleri, genellikle sıradışı projeler olarak sunulan performans araçlarının aksine, tamamen gerçekleşmiş bir lüks performans makinesi olarak karşımıza çıkıyordu. Ancak, hemen dikkatleri çeken şey sayılardı ve Bugatti, Tourbillon'un 10 saniyenin altında 0 186 mph (300 km/s) hızlanma ve 277 mph (445 km/s) maksimum hız gibi rakamlarla kesinlikle dikkat çekeceğini ortaya koydu.
Tourbillon'un Chiron'u 3 saniyeden fazla ve 16 mph (26 km/s) daha fazla hızla geride bırakmasının temel nedeni, Tourbillon'un daha aerodinamik bir şekle sahip olmasıydı. Turbillon'un burun kısmında yaşamsal bir etkinlik gösteren ve genel görünümde değişikliklere neden olan kanat şeklindeki aerodinamik yapı, özellikle ön çıta ve büyük arka difüzör gibi unsurlarla Tourbillon'a daha kaslı ve amaca uygun bir estetik kattı.
Tourbillon'un göz alıcı performansının yanı sıra, aracın tamamıyla yeni bir 8.3 L, 64 supaplı, doğal emişli V16 motoru da dikkat çekiyordu. Bu yeni motor, 1000 bg (745 kW) üreten ve 9.000 devir/dakika devire kadar çıkabilen bir yapıya sahipti. Arka aksa eklenmiş bir motor ve invertörlerle toplamda 600 bg (447 kW) ek güç sağlanırken, aracın çelik fiber monokokuna yerleştirilmiş ve ideal hücre sıcaklıklarını korumak için yağ ile doldurulmuş bir 24,8 kWh'lik batarya, aracın 37 mil (60 km) tamamen elektrikli menzil sağlıyordu.
Tourbillonun lüks odaklı iç mekanı, premium saat tasarımından ilham alıyor ve gösterge paneli ve anahtar düzenekleri safir, titanyum ve kristal cam gibi malzemelerle öne çıkıyordu. Tüm bu detaylar, araçta dokunsallığın ve otantikliğin değerini vurgulamak amacıyla tasarlanmıştı.
Tourbillon'un tüm bu özellikleriyle, Bugatti'nin sadece son derece hızlı bir performans aracı olmaktan öte, duygulara hitap eden, lüks ve özgün bir ikon olmayı hedeflediği anlaşılıyor. Bu doğrultuda, Tourbillon'un tamamen yeni bir V16 motorunun yanı sıra saatçilik endüstrisinden esinlenen lüks iç mekanı ve gerçeküstü performansıyla, Bugatti'nin bu hedefe ulaşacağına şüphe yok.