66 milyon yıl önce, yeryüzündeki bitki ve hayvan türlerinin yaklaşık %75'inin yok olmasına neden olan devasa bir felaket yaşanmıştı. Bu olayın en dikkate değer kurbanı, devasa dinozorların soyu tükenmişti. Bunun arkasındaki neden, bilim camiasında uzun zamandır bir asteroitin yeryüzüne çarpması olarak kabul ediliyordu. Ancak, son yıllarda Harvard astronomları alternatif bir hipotez sunarak, bu felaketin bir komet parçasının etkisiyle meydana gelmiş olabileceğini öne sürdü. Yeni bir araştırma ise, bu hipotezi yeniden sorguladı ve orijinal asteroit teorisini destekledi.
Alvarez Hipotezi ve Chicxulub Krateri
Bilim insanları, 1980 yılında fizikçi Luis Alvarez ve oğlu jeolog Walter Alvarez tarafından ortaya atılan “Alvarez hipotezi"ni temel alarak bu çalışmayı gerçekleştirdiler. Alvarez ailesi, Kretase Paleojen sınırında (K Pg sınırı) yer alan tortul katmanları üzerindeki yüksek iridyum konsantrasyonlarını inceleyerek yeryüzüne büyük bir asteroit veya kometin çarpmasının felakete neden olduğunu iddia etti. Bu süreçte, Chicxulub adındaki büyük kraterin varlığı, olayın tanımlanmasında önemli bir delil olarak kabul edildi. Krater, Meksika'nın Yucatan Yarımadası’nda yer almakta ve 11 ile 81 kilometre (7 ila 50 mil) arasında genişlikte olduğu düşünülmekte.
Chicxulub Krateri, dev bir asteroit ya da kometin çarpması sonucu meydana geldiği kabul edilen en büyük olaylardan biri olarak bilinir. Araştırmalar, bu çarpmanın küresel iklimi tehdit eden devasa bir felakete yol açtığını göstermektedir. 2022 yılında yapılan çalışmalar, bu felaketin bahar mevsiminde gerçekleşmesinin, birçok türün üreme döngülerini kesintiye uğratarak yok oluşlarına neden olabileceğini de ortaya koymuştur.
Son Araştırmalar Astronomik Hipotezi Çürüttü
Harvard Üniversitesi’nden Avi Loeb ve o dönemdeki öğrencisi Amir Siraj, 2021 yılında bu hipoteze karşı çıkarak, “komet hipotezi"ni öne sürdüler. Loeb ve Siraj, çarpmanın bir Oort bulutundan kaynaklanan ve Jüpiter’in çekimiyle sapan bir komet tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini iddia ettiler. Ancak, en yeni araştırmalar, bu hipotezin geçerliliğini sorgulamaktadır.
Ülkemizden ve dünyanın farklı yerlerinden gelen uluslararası bir bilim insanları heyeti, Chicxulub kraterinden alınan iridyum izotoplarını analiz etti ve çarpmanın bir karbonasöz asteroit tarafından gerçekleştirildiğine karar verdi. Almanya’daki Köln Üniversitesi’nden Mario Fischer Gödde ve ekibi, Danimarka’daki Stevns Klint bölgesinden aldıkları K Pg sınır katmanından örnekleri ütü karışımı kütle spektrometrisi ile inceledi. Bu analizler sonucunda, K Pg örneklerinin karbonasöz chondrit asteroitlerine çok benzediğini belirlediler.
Yeni Bulgular
Fischer Gödde ve ekibi, “K Pg örneklerindeki ruthenium imzaları, C tipi bir asteroidin etkisiyle oluşmuş gibi görünmekte" açıklamasında bulundular. Bu, Loeb ve Siraj’ın komet hipotezini çürüten bir bulgu oldu. Ayrıca, diğer örneklerin çoğunun satelit (S tipi) asteroitlerle örtüştüğünü, ancak eski Archean örneklerinin de C tipi asteroitlerle uyumlu olduğunu vurguladılar.
Bu son çalışma, 66 milyon yıl önceki dev felaketin sebebini araştıran bilim insanları için, asteroitlerin kometlerden çok daha muhtemel bir tehdit oluşturduğunu yeniden vurgulamaktadır. Bilim, sürekli değişen ve gelişen bir alan olduğu için, bu doğrultudaki tartışmalar ve araştırmalar devam edecektir.